18 Şubat 2023 Cumartesi

NE İSTEDİĞİMİZİ BİLMİYORUZ.

Ya ağır cahiliz, ne istediğimizi bilmiyoruz, ya fırsatçı ve iki yüzlüyüz. Beni böyle düşünmeye sevk eden çok neden var da ben özellikle böylesine sıkıntılı bir dönemde kafama takılandan bahsedeceğim. (Sıkıntılı dönem derken depremi kastetmiyorum. Yüreğimize kor düştü. Dağladı. Tarifi mümkünsüz acı. Ne yazsan, ne söylesen kifayetsiz kalır. Yapılacak yegâne şey her eline fırsat geçtiğinde destek vermek.) Ne demek istediğime dönecek olursam Şaşkınlıkla takip diyorum. Yok o aday olmasın bu olsun, yok bu olmasın o olsun. Yok o olursa ben katiyen oy vermem.

Bak şimdi, bu memlekette biraz ilgili, biraz bilgili, ya da öyle olduğu konusunda iddialı iki üç kişiyi bir araya getir. Liderlik ile ilgili fikirlerini sor. Hemen başlarlar. Duyduğun ya da duyacağın eleştirileri tek tek yazıyorum.
• Türkiye’de siyasi partiler lider partisi.
• Partilerde lider sultası var.
• Liderin çok baskın olması Türk siyasetinin en büyük handikaplarından biridir.
• Çok güçlü, etkili bir liderliğin yarattığı baskılı, fikirlerin rahatça dillendirilemediği ortamlarda siyasetten asla bahsedilemez.
• Hele bu güçlü, otoriter liderlik; parti içinden yine aynı şekilde çok güçlü şekilde ülke yönetimine geldiğinde demokrasiden de bahsedilemez.
• Parti içinde genel başkan yardımcılarından başlayarak parti yönetimini, il, ilçe başkanlarına varasıya kadar tüm güç noktalarını liderin seçmesi, hele hele milletin seçmesi gereken vekilleri, belediye başkanlarını liderin seçmesi olacak iş mi?
• Peki tüm siyasi kariyerini, istikbalini liderinin iki dudağı arasında sıkıştıran politik figürler fikirlerini özgürce nasıl savunurlar?
• Lider istemediği sürece farklı düşüncelerin, fikirlerin konuşulduğu platformlar nasıl oluşur? Mümkün mü?
• Liderler, güçlü insanları etraflarında tutmak istemiyorlar. Çünkü ilkeleri olan, nitelikli, ehliyet sahibi, liyakatli insanlar yanlışa yanlış derler. Adil olmayan, yasalarla çelişen konulara müsamaha göstermez, eleştirir, onaylarına duyulması halinde onaylamazlar. O sebeple de istenmezler.
• Liderden çok liderci, dalkavuk, ne denilirse yapan, itiraz etmeyen siyasetçilerle ülke siyasetinin kalitesinin yükselmesi söz konusu bile değil.
• Oysa bu bir takım oyunu. Her işin başında o işin ehli biri olmalı liderden ziyade ekip güçlü olmalı Her şey kontrollü, dengeli, şeffaf olmalı. vs. vs. vs.
Doğru mu yazdıklarım? Doğru! Yazmaya devam etsem benzer bir çok eleştiri yazar mıyım? Yazarım. Şöyle birazcık mürekkep yalamış, iki satır gazete kupürü okumuş insanların eleştirileri değil mi bunlar? Her gün her dakika bu türden eleştiriler, sözler duymuyor musunuz? Duymuyor muyuz? Duyuyoruz.

Peki şimdi madalyonun öbür yüzüne gelelim. Bu eleştirileri sabah akşam yapan aynı kişiler bir başka politik aktör ile ilgili konuşurken son derece acımasızca şunları da söylüyorlar mı?
Tamam kabul ediyorum devlet insanı. Tamam liyakatli. Ecevit gibi dürüst insan. Hakikaten haram lokma yememiş. Belli ki yemez. Nezaketli, kibar. Lakin çok güçlü bir lider değil. Kendisinden başkasını aday gösterebiliyor. Bu sefer de o adam söz verdiği halde hiç korkmadan kendisiyle rekabete girebiliyor. Hatta milletvekilleri fikirlerini, düşüncelerini söylüyorlar. Tamam korku iklimi yok ama bu sefer de millet diyor ki bunlarda da her kafadan bir ses çıkıyor.
Hoppala! Nasıl yani? Kardeşim sen tam tersini eleştiriyordun. Tam tersinden şikâyet ediyordun. Demokrasi, diyordun. Farklı fikirler, siyasetin kalitesi diyordun. Şeffaflık, kontrol diyordun, denge diyordun, takım oyunu diyordun. Nasıl yani çok güçlü lider?
Abi şöyle masaya vurunca masa hoplamıyor, ses gelmiyor. Konuşurken davudi bir sesi yok. Kendi gibi düşünmeyenlerin yüreğine korku salmıyor.

Yahu sesi, konuşması nezaketli idi doğru fazlasıyla zarifti ama çok zeki de bir adam değil miydi? Ağır siyaset yapan, stratejist bir politikacı değil miydi? Çok ince bir zekası, tavrı yok muydu?
- Kimin abi?
- Erdal İnönü’yü konuşmuyor muyuz?

DEMOKRASİYİ HAK EDİYOR MUSUN? KESİNLİKLE HAYIR!

Hiç alın teriyle, emekle kazanılanla babadan kalanın hali bir olur mu? Hele yoklukla okumuş, senelerce dirsek çürütmüş sonra iş hayatına atı...