18 Ekim 2024 Cuma

YARATILMIŞLARIN EN ŞEREFLİSİ

Zaman zaman kutsal kitabımız Kur’an’a da dayandırılarak insanın “yaratılmışların en şereflisi” olduğu falan söylenir.

Yaratılmışların en şereflisi ki o insan Çin’de, Türklere yapmadığı eziyeti, zulmü bırakmadı. Yine o insan Myammar’da insanları diri diri, bağırta bağırta yaktı. Bak geriye dönük yapılmış hiçbir şeye karışmıyorum. Bugünü yazıyorum. Filistin’de yaşananlar. Evet o insan, yine insan bebekleri katlediyor. Hem de paramparça ediyor. Ölenlerin sayısı 50 bini buldu sanırım. 20 bine yakını çocuk. Bir an “Şerefsiz insanoğlu, şerefsizler siz İsrail’e destek vermeye devam edin” diyecektim. Durdum. Yahu biz insanın yaratılmışların en şereflisi olduğuna inanıyoruz. Nasıl olur? Öyle ya Müslüman yaratılmışların en şereflisi denmiyor insan yaratılmışların en şereflisi deniyor. Yok bu gördüğüm insan en şerefli falan olamaz. Yahu şu sokak canlarına yapılana baksana. Bir karar alındı. Hayvanseverler kanundan cesaret alarak hayvancağızlara yapılan eziyetleri videolarla gösteriyorlar. Yapmayın alternatif çözümleri konuşalım diyorlar. Ertesi gün poşetlerle yavru kediler, yavru köpekler, anneleriyle birlikte katledilmiş bulunuyor. Barınaklara gidiyorlar. Mezbelelik. Barınak değil, hücre, işkencehane. O canlar perişan haldeler. O kadar tepkiye rağmen ne oluyor? Kimse üzerine lütfen alınmasın da bir ata sözümüz var “İt ürür, kervan yürür.” Yaklaşım aynen bu. Kamuoyunda tepkiler sürüyor. Maalesef bu hale kayıtsız bu insan dediğin değil mi? Hatta bu kararı alırken sırıtanlar, poz verenler falan olmadı mı? Çok büyük bir iş başardılar memleketi kurtardılar. E o kadar sorumluluk sahibi idi iseniz şimdi de o leş halde olan barınakları neden dolaşmıyorsunuz. Bir avuç hayvansever bıraktınız bu işleri. Neden acil çaresine baktırmıyorsunuz? Yok. Onlar kendilerine verilen görevi yaptılar. Öyle duyarlılık falan değil. İşlerine ne gelirse. Ben hala yaratılmışların en şereflisinin, insanın  bunlar yaptığına, göz yumduğuna inanmıyorum. Bir terslik var.

 

Açtım İsrâ Suresi 7. Ayeti. Malum mealler var. Ve elbette mealler birbirine çok yakın. Taban tabana bir zıtlık zaten yok. Ben diyanet işlerinin mealini seçtim. Şöyle: “And olsun ki, biz insanoğullarını şerefli kıldık, onların karada ve denizde gezmesini sağladık, temiz şeylerle onları rızıklandırdık, yaratıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık.”

Diyanet Vakfı ise şöyle bir açıklama eklemiş. “Görüldüğü gibi bu âyette Allah Teâlâ, insanoğluna lütuf ve ikramının bir özetini vermekte ve onun âlemdeki özel yerine işaret etmektedir. Müfessirlere göre insanın şan ve şerefi ve diğer varlıklardan üstünlüğü; Allah’ın ona verdiği beden güzelliği, el, göz, kulak gibi organlarını daha becerikli bir şekilde kullanması, konuşabilmesi, gülüp ağlayabilmesi, okuyup yazması, başka birtakım varlıkları kendi hizmetinde kullanması, âletler icad etmesi, olaylar arasındaki sebep-sonuç alâkasını görmesi ve bu sayede geleceğe yönelik programlar ve hazırlıklar yapması, iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin kavramlarına sahip olması; kısaca, maddi ve bedenî, ahlâkî ve ruhî meziyetleri haiz olmasıdır.”

 

Sonuç; insan yukarıda sıralan meziyetlerinden ötürü sair birçok mahlukattan çok daha yetkin. Maddi yetilerin ötesinde manevi tarafı da var. Bunlar tamam. Ama demiyor ki yaratılmışların en şereflisi. Bazı yarattıklarımızdan üstün kıldık diyor. “Bazılarından” ve “Üstün”. Üstün olabilirsin de bu üstün vasıfları şerefsizliğe kullanırsan o zaman senin yaratılmışların en şereflisi olduğundan bahsedilemez.

 

Sen dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir canlıya, Allah’ın dilli yada dilsiz herhangi bir kuluna zulmediyorsan ne şerefi kardeşim? Doğu Türkistan’da Türklere zulmü şerefli insanlar mı yapıyor?

 

Bak İsrâ Suresine bakarken bir de Ahzâb Suresine bakayım dedim. 72. Ayet. Yine mealler içinden diyanet işlerinin mealini seçtim. O da şöyle; “Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.”  O dediği insan. Yani insan çok zalimdir, çok cahildir. Meale yorum yapacak falan noktada değilim. Lakin burada yerlere, göklere, dağlara teklif edilenin “sorumluluk gerektiren akıl, bilinç, vb” olduğunu söyleyebiliriz. Bu meziyetleri insan aldı. Bu meziyetlerle donandığı halde gereğini yerine getirmediği için insan cahil ve zalim. Gereği dediğimiz konu ise alabildiğine geniş bir yelpaze. Allah’a inanmaktan başla. İnsan olmanın, olabilmenin gereklerinden çık. Hadi örnekleyelim.

 

Ne kadar cahilsin ki inanmıyorsun.

Ne kadar cahilsin ki kötü söz sahibisin.

Ne kadar cahilsin ki israf ediyorsun.

Ne kadar cahilsin ki kul hakkı yiyorsun.

Ne kadar zalimsin ki iftira ediyorsun.

Ne kadar zalimsin ki insanları, hayvanları katlediyor, katledilmelerine vesile oluyorsun.

 

Şu bir gerçek;

şerefi şöyle bir kenara bırak,

en şereflisini zaten unut,

sen cehalete bak,

sen zulme bak.

YARATILMIŞLARIN EN ŞEREFLİSİ

Zaman zaman kutsal kitabımız Kur’an’a da dayandırılarak insanın “yaratılmışların en şereflisi” olduğu falan söylenir. Yaratılmışların en ş...