Daha önce iletişim de kullanılan kavramların, kelimelerin önemi ile ilgili bir şeyler yazmıştım. Yerli yerinde kullanılması, tam olarak ne anlatılmak isteniyorsa onu tarifleyip, tariflemediği, kullanıldığı yer, kullanış şekli, sesimizin tonlaması hepsi birbirinden önemlidir.
Hatta
ve hatta sizin Türkçede seçtiğiniz son derece yerli yerinde, doğru bir kavram
yada kelimenin İngilizcedeki karşılığı tam olarak anlatmak istediğinizi
anlatmayabilir.
Değil
ki tamamen yanlış kelimeler kullanmak fiyaskodur herhalde.
Gazze’de
yaşananların “İsrail Filistin Savaşı” veya “İsrail Hamas Savaşı” şeklinde
tanımlanmasını son derece yanlıştır. İsrail destekçisi ülke yönetimlerinin bilerek
böyle kullandıklarını düşünüyorum. Yaşananlara savaş dersen savaşta insan ölür.
Meseleyi olağanlaştırır. Kendi ülkelerine, seçmenlerine anlatabilmek, uluslararası
camiada yapılanlara meşruiyet kazandırmak için zihinlere böyle yerleştirmek son
derece akıllıca. Oysa bu savaş değil. Karşınızdaki insanlar silahlı değil. Filistin’de
binlerce savunmasız insanın, çocuğun, bebeğin öldürülmesinin savaş ile ne akası
var?
Savaş
nedir?
Devletlerin
aralarındaki sorunların çözümünde diplomasiyi, siyasi ilişkilerini bir kenara
bırakarak silahları, ordularıyla karşı karşıya gelmeleri, eyleme geçmeleridir.
Dikkat savaşta
karşılıklı silahlı güçler vardır. Hedef; yine silahlı güçler olup, asla sivil
halk, çoluk, çocuk, bebek, hastane, okul değildir.
İç savaş nedir?
Bir ülkede farklı
yapıların, birbiri üzerinde egemen olmak, yönetimi ele geçirmek maksadıyla silahlı
eyleme geçmesidir ki burada da yine karşılıklı silahlı güçler vardır.
Sivilleri, çoluğu,
çocuğu, bebeği canice yok ediyorsan burada bir savaştan bahsedilemez. Bu dümdüz
terördür. Adil bir değerlendirmede kararın bu olacağını düşünürken iki
yüzlülüğün, çifte standardın alıp başını gittiği dünyada aksi düşünülebilecektir.
Hiç şaşırmam, şaşırmıyorum.
Her neyse İsrail
destekçisi kimi ülkeler buna “savaş” diyedursun vicdanı olan, insan evladı
olan, yaşananları desteklemeyen ülkeler, yönetimler, uluslararası organizasyonlar,
gazeteciler, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları katiyen “savaş”
dememeliler.
Bir diğer iletişim
hatası ya da kazası da şu ki; aslında daha önce de yazmıştım; meseleye İsrail ya da Hamas taraftarlığı perspektifinden, inanç meselesinden bakmaktır.
Bunu İsrail destekçileri elbette böyle yapmak isteyeceklerdir. Hayır buna müsaade
edilmemelidir. Doğru iletişimin tarafları İsrail ya da Hamas vs değildir. Doğru
iletişimin tarafları vahşice öldürülen çocuklar ve o canları öldüren canilerdir.
Doğru iletişimde Hamas’ın falan değil, ölen yavruların yanında olunduğu gerçeğidir.
Destek verilmek istenen oradaki masum sivillerdir. Hata yapıp aksi mesajlar
verilmemelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder