18 Mayıs 2013 Cumartesi

LAİKLİK DİNİN ALTERNATİFİ DEĞİLDİR

Bazı çevrelerce sürekli farklı , yanlış mana yüklenmeye çalışılan ve maalesef insanlarında ekranlarda , medyada dillendirildiği haliyle kabullendiği bir duruma kendimce yeter artık demek istiyorum.
Devletin laik olabileceği , ancak kişinin laik ise Müslüman , Müslüman ise laik olamayacağı durumu...

Bir insan hem laik hem de Müslüman pek tabi ki olabilir. 

Çok temel bir mantıkla laiklik dinin alternatifi değildir. Örneklemek gerekirse siz ya Müslümansınız , ya Hristiyan. Aynı zamanda hem Müslüman hem Hristiyan olamazsınız. Ya Müslümansınız yada Budist. İkisini aynı anda olamazsınız. Hadi olmadı daha ileri götürelim ya Müslümansınız ya da Ateist. Hem yaratanın varlığına inanmayıp hem Müslüman olmanız söz konusu değildir. Ancak tüm bu saydıklarımız inandığınız dinin kendince alternatifleridir yada bir yaratıcıya inanılmaması halidir.


Oysa ki laiklik dinin alternatifi değildir.



Nedir laiklik ? Uzun uzadıya tanımlar içinde kaybolmaya , toplumdan topluma değişen uygulama yada yorum farklarına , Türkiye'de tam manasıyla laiklik vardır yoktur gibi polemiklere girmek anlamsız. En temel tanımı itibarı ile Laisizm devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olması anlayışı , halidir.



Meselenin felsefi yaklaşımına girdiğinizde niyetinize bağlı olarak , arzu ederseniz din adına bir dolu negatif yan bulursunuz tıpkı pozitif noktalarda bulabileceğiniz gibi. Çünkü işin içine yorum girer.



Oysaki önemli olan siyasi ve hukuki anlayışlardır. Yönetim açısından önemli olan da bunlardır. Laiklik siyaseten siyasi iktidarın dini iktidardan ayrılmasını ifade eder. Yine hukuken de kısaca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması , devletin farklı dinlere mensup vatandaşlarına eşit mesafede durması meselesidir.



Ha birde şer'i bakış açısı var. Şöyle diyebilirsiniz. Ben Müslümanım ve ülkemde şeriata yani İslam hukukuna uygun bir yönetim istiyorum. Hatta daha ileriye götürüp bu şekilde düşünmeyen Müslümanlıktan çıkar da diyebilirsiniz. Ben İslam alimi değilim ve bu yaklaşımla ilgili ne söylesem boş , saygı duyarım. Ancak o zaman zaten laik bir devletten söz etmenin manası kalmıyor. Yani devlet laik , kişi Müslüman vs. polemiklerini zaten hepten unut.



Şimdi bunun kuyruğu kulağını sündürüp , sürekli farklı manalar yüklemeye çalışmaya ne gerek var.  Ben hem laik devlete , laik perspektife sahip bir yönetim anlayışına inanıyorum, yani laiklik prensibini destekliyor, laiğim diyorum hemde "Elhamdülillah Müslümanım". Bu topraklara aşık ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ferdi olarak Budist de doğabilirdim. Var mı daha ötesi.



Tüm bu kavramları maniple edenler ; popüleritenizi artırmak yada üç günlük çıkarlarınız için insanların akıllarını karıştırmayı , şu ülkenin güzel insanları arasına nifak sokmayı bırakın artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YARATILMIŞLARIN EN ŞEREFLİSİ

Zaman zaman kutsal kitabımız Kur’an’a da dayandırılarak insanın “yaratılmışların en şereflisi” olduğu falan söylenir. Yaratılmışların en ş...