25 Aralık 2023 Pazartesi

SÜLEYMAN'DAN HAKKIN ALIR KARINCA

Medyada sokak köpeklerini korkunç canavarlar, çok büyük tehditler gibi gösteren bir süreç işliyor. Sanki birisi düğmeye bastı. Nedir bu? Yapılacak bir şeylerin hazırlığı mı? Kolaya kaçmak mı? Yoksa bizimkisi algı da seçicilik mi?

Peki de köpekler insanlara, hatta çocuklara saldırmadılar mı? Saldırdılar. Köpeklere üzülüyorsun da insanlara, çocuklara üzülmüyor musun? Mümkün mü? Öyle şey olur mu? Nasıl üzülmeyeyim? Hem o yavrucaklar için üzülüyorum hem benim başıma da gelebilir diye tedirgin oluyorum. Tıpkı senin gibi.

Tamam da şimdi bir de şuradan bak; kıyasla mesela; Allah’ın her günü bir değil, iki değil, kadın cinayetleri, yine çocuk istismarcıları, trafik canavarları, maganda kurşunları. İnsanın insana ettiğinin yüzde birini ediyor mu bu canlar? Ya insanlar? İnsanlar yaptığında neden sesler yükselmiyor?

Hadi yine başka bir bakış açısıyla bakalım; onlara kötülük eden, tekme atan, kürekle döven, boyunlarına ip bağlayıp aracının arkasında yollarda sürükleyen, tecavüz eden, kavga köpeği olarak yetiştirip, zifiri karanlık odalarda bekleten, sonra sokaklara atan, kuyruklarını, kollarını, bacaklarını kesenler olmasa, hep şefkatle yaklaşılsa saldırılar mı sanıyorsun? Ben söyleyeyim asla! Zihninde kendisine bunu yapan asıl canilerden bir kalıntı olmasa, seni bir tehdit olarak görmese, sevgi ve şefkat gören bir köpek saldırır mı sanıyorsun? Asla!

Türkiye’de kimi yerleşim birimlerinde köpekler, kediler insanlarla öylesine güzel, iç içe yaşıyorlar ki hemen tüm mesken ve işyeri sahipleri onlara sahip çıkıyor, su ve mama veriyor. Mağaza kapılarında, camekan önlerinde, özellikle kışın sıcak buldukları her yerde barınıyorlar. Onlar insanları, insanlar onları seviyor. O kadar ki internet kimi turistlerin Türkiye’deki bu duygusal güzelliği, bu insani yaklaşımı anlatan paylaşımlarıyla dolu.

Şimdi çıkmışlar “bu canlar toplatılsın, birkaç hafta içinde sahiplendirilsin (Lafta! Sahiplendirme öyle hemen mümkün olacak bir şey değil.), sahiplendirilemezse belediyeler barınaklara toplasın. (Her barınak için aynı şey söylenemez ama birçok barınakta ölüme terkedildikleri, ölülerinin ise sağa sola bırakıldığı gerçeği var.) Sahiplendirilememiş, kendiliğinden ölmeyen hasta köpekler ise uyutulsun.” falan türünden laflar ediyorlar.

Ey zalim, binlerce yıl önce köpekleri sen evcilleştirdin, hayatına soktun. Hatta ilk evcilleştirdiğin canlar bu canlar. Onlar sana “lütfen beni evcilleştir” demediler. Aldın onları, dostum diyerek evcilleştirdin, kullandın. Birçok yetisinden ettin. Zaman içinde ihtiyacın azaldı, şimdi bu dostlarını ne yapacağını bilemiyorsun.

Ey zalim, yüce Allah’ın bu dilsiz kullarına zulmü bırak. Tabi gerçekten inançlı isen. “Yarın Hakk'ın divanına varınca, Süleyman'dan hakkını alacak karınca da bu köpekler almayacak mı sanırsın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DEMOKRASİYİ HAK EDİYOR MUSUN? KESİNLİKLE HAYIR!

Hiç alın teriyle, emekle kazanılanla babadan kalanın hali bir olur mu? Hele yoklukla okumuş, senelerce dirsek çürütmüş sonra iş hayatına atı...